Kybelle Admin
Mesaj Sayısı : 136 Kayıt tarihi : 24/01/09
| | Dönemin Giysileri | |
ANTİK YUNAN GİYSİLERİ
Kumaş ve Kıyafet Üretimi:
Yunanistan’ın dağlık bölgelerinde zamanla hayvancılık yaygınlaştı ve koyunların yünleri dokumacılıkta kullanıldı. Dokumacılıkta ketenin kullanılması ise 6.yy.dan sonra gerçekleşti. Keten çoğunlukla Yunanlılar´ın yerleştiği İonya sınır bölgeleri yoluyla Mısır ve Ortadoğu’dan gelmiştir. İpek üretimi Pers yoluyla Çin´den ithal edilen kumaşın ipliklerine ayrılması ve sonrasında keten lifleriyle birleştirilmesi yoluyla yapılıyordu. Pamuklu iplikler ise Büyük İskender ´in askerleriyle getirilmiştir. Yunan kıyafetlerinin büyük bir kısmı yün veya ketenden yapılmıştır. Çok çeşitli kıyafet stilleri, yapmış oldukları değişik dönemlere ait birçok heykelde ve vazo resimlerinde kendisini göstermektedir. Fakat bu renkli yapılmış heykellerin ve vazo resimlerinin zaman içinde rengini kaybetmiş olması uzun yıllar Yunan giysilerinin az çeşitte renge sahip olduğunun düşünülmesine yol açmıştır. Oysa Yunanlılar kumaşlarını bitkilerden, minerallerden ve deniz canlılarından elde ettikleri çeşitli boyalarla renklendirmişlerdi. Kumaşlara ayrıca süsleme işleme ve dekoratif figürler de yaygın olarak uygulanıyordu.
Yunanlı kadınlar nakış yapmada, süslemede oldukça başarılıydılar ve çok iyi dokumacıydılar. Ayrıca boyama ve süslemenin yanında kadınlar kumaşı baskılayarak düzleştirme ve pileleme işlemini gerçekleştiriyor, sülfür bileşenleriyle buhara tabi tutup tütsüleyerek beyazlaştırıyorlardı. İşte bu kumaşları kesmeden ve dikmeden çeşitli yollarla kıvrımlı hale getirerek ailenin tüm giysilerini evde kendileri hazırlıyorlardı.
Erkek ve Kadınlar İçin Yunan Giysileri :
Yunanlılar eskiden beri tunik adıyla kullanılan elbiseyi chiton adıyla kullandılar. Erken dönem resimlerinin çoğunda bu yunan chitonları omuz ve kol altlarından dikilmiş izlenimi verir. Daha sonra görülenleri dikilmemiş biçimdedir. Chitonlar dörtgen bir kumaş parçasının vücuda sarılması ve bir veya daha fazla iğneyle omuzlardan tutturulmasıyla oluşturulur. Chitonlarda kumaşın değişik yerlerinden kemerlenmesi veya katlanıp sarılması, omuz üzerindeki iğnelerin yerlerinin değiştirilmesi yoluyla çeşitlilik sağlanır. Hem kadınlar hem de erkekler chitonlarla birlikte şal ve pelerin kullanırlar. Bunların bir kısmı dekoratif amaçlı bir kısmı kullanım amaçlıdır.
Yunanlılar önceleri Dorian giysileri giyiyorlardı. Yunanlı kadınların Doric chitondan sonra İonic chitonu kullanmaları zorunlu kılındı. Heredot Pers savaşları adlı hikâyesinde bu zorunlu değişikliğin sebebini anlatmıştır. Hikâyeye göre;
Pers savaşında tüm Yunan ordusu bozguna uğramış ve tek bir kişi sağ olarak kurtulmuştur. Atinalı kadınlar ise savaşa giden Yunan erkeklerinin dönmesini beklemektedir. Sağ kurtulan tek asker Atina meydanına geldiği zaman kadınlar etrafını çevrelemiş ve kocalarının nerede olduğunu sormuş askerin verdiği kötü haberi duyunca chitonlarının omuz kısmını tutturdukları uzun sivri uçlu, hançer benzeri broşlar ile askere, kocalarımızı nerede bıraktın diye sorarken aynı zamanda defalarca hançerlemişler.
Bu olay üzerine giyilmesi zorunlu kılınan broş gerektirmeyen keten ionic chitonlar düğme benzeri kapatma elemanları ile bağlanıyordu. Erkeklerin klasik dönemde giydiği İonic chitondan Doric chitona geçiş sosyal ve politik tutumlardaki değişikliklerden kaynaklandı. Erkeklerin kullandıkları süslü bol bükümlü ince işli kumaşlar İonic Chitonda kullanılmış ve onların zenginliklerini sergilemelerini sağlayan bir unsur olmuştur. M.Ö. 5.yy.´da Yunan politikacı ve düşünürlerin demokratik ve eşitlikçi bir düşünceyi benimsemesi doğrultusunda zarif düz çizgilere sahip gösterişsiz Doric chitonlara geçildi.
Yunanlılar´ın giydiği bir başka giysi olan himation vücudu tamamen saran geniş dikdörtgen kumaştır. Bu giysi Mezopotamya´da kullanılan vücudu saran şallarla karşılaştırılmıştır. Himationun arkaik dönemdeki adı clania idi. Himationun kullanımının çok çeşitli metodları sanatçılar tarafından betimlenmiştir. Fakat en sık kullanılan şekli kumaşın sol omzun üstünü kapattığı halidir. Kumaş sağ omzun altından geçirilerek sol omzun üstünü kapatıyordu. Kadın ve erkekler himationu chitonun üstüne giyiyordu. Filozof ve tanrılar sanatçılar tarafından değişmez şekilde içleride chiton olmadan yalnız himation giymiş şekilde betimlenmişlerdir
Himationun kullanımının yaygın olmasının nedeni atletik vücut yapısını göstermesidir. Yunanlılar ideal insan formu ve oranları üzerine görüşler geliştirmişti. Çıplaklık spor karşılaşmalarında ritüellerin bir parçasıdır. Yunanlılar mükemmel ruh ve mükemmel vücut düşüncesine sahiplerdi. Himationun kullanımının yaygın olmasının başka bir sebebi spor karşılaşmalarında rahatça çıkarılabilmesiydi.
Yunanlılarda bir bel altı giysisi olan perizoma erkekler tarafından bir iç kıyafeti olarak ya da spor karşılaşmalarında kullanılıyordu.
Diplax kadınların özellikle ionic chitonun üzerine giydikleri ufak dikdörtgen kumaştır.Chlamydon diplax dan daha karışık bir formdadır.Kumaşın kuşağın içine doğru pilelenmesiyle oluşur.Clamys deri veya yünden yapılmış dikdörtgen kumaşın sol omuz üzerinden iğnelenmesi ile oluşturulan özellikle soğuk havalarda kullanılan bir tür pelerindir.Erkekler özellikle chitonun üzerine giyiyordu ve seyahat ederken battaniye olarak da kullanıyorlardı.
Erkeklerin saç şekilleri ve kullandıkları aksesuarları:
Arkaik dönemde uzun ya da orta boyda saç ve sakal yaygın olarak kullanılıyordu. Klasik dönemde ise genç erkekler kısa saçlı ve sakalsız daha yaşlı erkekler ise uzun saçlı ve sakallıdır. Başlarına ise geniş biçimli kepler ve petasos takıyorlar ve bunları genellikle chlamys ile birlikte kullanıyorlardı. Petasosun geniş kenarları yazın güneşten kışın yağmurdan korunmayı sağlıyordu. Yunan stili olmayan Frigya bonedleri Yunanistan’a Ortadoğu’dan gelen yabancılar tarafından giyilmiş ve Yunan sanatında betimlenmiştir. Bu başlıklar kenarlıksız ve yüksek tepeli keplerdi.
Pilos hem erkek hem de kadınlar tarafından sivri uçlu dar kenarlıklı veya kenarlıksız tacı olan şapkadır.
Kadınların saç şekilleri ve kullandıkları aksesuarları:
Arkaik dönemde kadınların saçları uzun ve kıvırcık buklelidir. Ufak bukleler de yüzün etrafını çevreliyordu. Klasik dönemde ise saçlar başın arkasına doğru bir ciclon içinde toplanıyor veya düğümleniyordu. File, kurdele ve kep saçı kaplamak için kullanılmıştır. Kadın resim ve heykelleri başlarının üstüne kadar çıkan peçeler giydiklerini göstermiştir.
Ayakkabılar:
Erkekler ve kadınlar sandalet giyiyorlardı. Ayrıca erkekler yüksek topuklu, boyu baldırın ortasında ayakkabılar ve seyahatler ile savaşlar için önden bağlanan deri botlar giyiyorlardı.
Çocukların giydiği kostümler:
M.Ö. (800–300) yılları arasında bebekler kumaş şeritlerine sarmalanmalanıyordu. Bu yolla bebeklerin kundaklanması Yunanlıların vücudun mükemmelliğine önem vermelerinden kaynaklanıyordu. Az rastlanan eski resimlerde çocukların kundak kıyafeti yerine da gevşek giysilere sarıldığı görülmüştür.
Ufak oğlan çocukları çıplak geziyor okul çağındaki oğlan çocukları ise kemerli veya kemersiz kısa chitonlar giyiyordu. Kız çocuklarının chitonları ise kadınların giydiği chitonlar gibiydi ve kemerle değişik şekillerde bağlanıyordu. Ayrıca kız ve erkek çocuklar himation da giyiyorlardı. Kızlar ve erkekler himationu chiton üzerine giyiyorlardı. Erkek çocuklar himationu tek başına da kullanıyordu. Ufak dikdörtgen kumaşların sağ omuz üzerinden tokayla tutturulmasıyla oluşturulan pelerinler de giyiyorlardı. Sivri uçlu kukuletası olan uzun kepler giyiyorlardı. Kızlar yüksek sivri uçlu, düz sert kenarlı şapkalar takıyorlardı. Kız ve erkek çocuklar çoğunlukla çıplak ayak geziyor ayaklarına sandalet ve kapalı ayakkabı giyiyorlardı.
Askeri Kıyafetler :
Askeri kıyafetler hem arkaik hem de klasik dönem boyunca bir şehirden diğerine çeşitlenmiştir. Bir tuniğin üzerine çeşitli koruyucu kıyafetlerin giyilmesi esasına dayanır.
Arkaik dönemde askerler kumaş ve yünden pelerin giyiyorlardı. Koruyucu giysi olarak göğüs zırhı, korse, baldır zırhı, başlık, geniş metal kemer kalkan kullanmışlardır.
Arkaik dönemde;
Göğüs zırhı: Metal diş veya levhalardan yapılıyor omuz kayışlarıyla elbiseye tutturuluyordu.
Başlıklar;
Deri veya bronzdan yapılan başlıklar çene kayışlarıyla başa tutturuluyordu ve tepesinde savaşçıların daha korkutucu gözükmesini sağlayan yüksek yeleler bulunuyordu.
Baldır zırhı: Bacakların alt kısmı için deri veya metalden yapılmış koruyuculardır.
Klasik dönem;
Chlamys denilen pelerin giyiyorlardı. Üzerine vücudu saran deri curias giyiyorlar ve metal kemer takıyorlardı. Bacaklarına baldır zırhı takıyorlardı. Ağır silahlarla donatılmış piyade askerleri metal veya deriden curias giyiyorlardı. Bu curiasın belden aşağıya sarkan deri şeritleri vardır ve bu şeritler vücudun aşağısını korumaya yarar. Başlıklar boyun yanak ve çeneyi korur. Erkekler yalınayak ya da yüksek botlarla savaşa gidiyordu.
Törenler İçin Yunan Giysileri :
Düğün giysisi:
Yunan gelinlerinin evlilik kostümleri sembolizmle yüklüdür. Düğün giysisi bazı bölgelerde nadir bulunan ve oldukça pahalı olan Müreks denilen bir yumuşakçadan elde edilen mor boyayla boyanıyordu. Gelin Herkül´ün düğümü veya gelin düğümü denilen çift düğümlenmiş bir kemer takıyordu. Duvak ya başın arkasından giysiyle birlikte aşağı iner ya da ayrı bir duvak vardır. Bu duvak safran bitkisinden elde edilen sarı bir renkle boyanır. Duvağın üzerinde gelin tacı yer alır. Gelin ve damadın taktığı taç defneyapraklarından oluşur. Gelinler ayrıca nymphiudese denilen özel çarıklar giyiyorlardı.
Kaynak: http://www.gnoxis.com/forum/kuram/18661-antik-yunan-giysileri.html | |
|